Anadolu Selçukspor'da son dönemde alınan başarısız sonuçlar sonrasında herkes klasik olarak faturayı hocaya kesmek istiyor. Bu durum tabi klasikleşmiş bir durum. Herkes bir başarısızlık varsa faturayı elbette hocaya keser...

Yalnız burada aksi bir durum var. Anadolu Selçukspor başarı aranan, şampiyonluk için kadro kurulmuş, hedefi play-off ya da şampiyonluk olan bir takım değil. Yani bu takımda misyon 1.lig değil, aksine üst lige çıkmak o kadar önemli bir konu değil.

Bu takımın misyonu oyuncu yetiştirmek. Konyaspor'a önümüzdeki sezonlarda katkı sağlayacak, Konyaspor forması giyecek oyuncuları yetiştirmek. Nitekim bu yolda da kadro kuruldu. Baktığımız zaman Anadolu Selçukspor'da hiç profesyonel lig deneyimi yaşamamış ama yetenekli oyuncular bulunuyor.

Tabii ki insan biraz başarı ya da bir kaç galibiyetle gülmek istiyor ama bu da genç oyuncularla kolay değil. Anadolu Selçukspor son sekiz maçta galip gelemiyor. Gelin galip olamadığımız bu maçları ve rakipleri bir inceleyelim isterseniz...

1-1 berabere kaldığımız Kahramanmaraşspor ligde takım değeri en yüksek 11. Takım ve şu an 7 puanla bizim daha altımızda ve 15. sırada bulunuyor. Üç hafta önce teknik direktörlük koltuğuna Oktay Derelioğlu oturdu ancak hala galibiyet yok.

Şanlıurfaspor'a bir şey demeye gerek var mı bilmiyorum. Takım değeri en yüksek 4. takım ve 1. Lig kadrosunu koruyarak burada...

Nazilli Belediyespor da Kahramanmaraş'tan farksız değil. Takım değeri elbette bizim takımımızdan yüksek. Bir de maçta olanlar var. Fatih Akyel maçı beraberlikle tamamlamak için adeta kırk takla attı. Maç boyunca yaptığı hareketler nedeniyle aldığı ceza da yanına kar kaldı. Bu arada onlar da teknik direktör değiştirdi ama değişen pek bir şey olmadı hala 16. sırada bulunuyorlar.

Altay hakkında da söylenecek pek bir şey yok. İbrahim Akın, İbrahim Öztürk gibi deneyim abidesi isimlere sahipler ve biz bu takımla berabere kalmamız bir mucize olarak görülüyordu.

Karagümrük nispeten rakibimiz diyebiliriz. Kadro kalitesi bize yakın ama yine de deneyimli oyuncular var. Niğde Belediyespor ise ligde takım değeri en yüksek 8. Takım. Yani bizden daha iyiler kabul etmek lazım.

Fethiyespor tam anlamıyla muhteşem bir geri dönüş oldu. 3-0 biten ilk yarı ve ikinci yarının hemen başında oyuna yapılan müdahale ile ortaya koyulan futbol ve 3-3 sona eren maç. Tabi burada maçın 6-3 bitecek kadar net pozisyonlar bulduğumuzu da unutmamak lazım.

Kırklareli uzun süredir birlikte oynayan oyunculardan kurulu bir takım ve geçtiğimiz yıllardan gelen bir başarısı var.

Gelelim şimdi meseleye...

Biz 8 maçtır kazanamıyoruz diyoruz ama durumumuz ortada. Genç ve yeni bir takımız. Adeta takım yap-boza döndü. Pilot takım olarak belirlendiği günden bu yana bu takımda her yıl kadro değişiyor. İlk yıl gelen altyapıdan gelen oyunculardan oluşan bir kadro hazırlıyor. Yerine gelen takviye yaparak takımı ligde tutuyor. Altyapılardan gelen oyuncular sezon sonunda başka takımlara gönderiliyor.

İkinci yıl gelenden başarı istiyoruz, bu kez gelen üç deneyimli oyuncu var ama bunlar da takımı yavaşlatıyor diyerek tekrar eleştiriyoruz. Gönderiyoruz yerine gelen takımı ligde tutuyor ama sezon sonunda gençler yine gönderiliyor.

Yani senaryo yine aynı olacak gibi görünüyor. Alper Hoca gönderilmesi halinde gelen her kim olursa bu kez devre arasında üç deneyimli oyuncu getirip takımı ligde tutacak (Şu an ligden düşme gibi bir durumumuz da yok aslında) sonra gelen tüm genç oyuncular yine gidecek ve önümüzdeki sene yine başka genç oyuncular gelecek. Önümüzdeki yıl da aynı senaryo devam eder.

Soracaksınız 'Hiç mi maç kazanmayalım?'. Evet ben de takımın maç kazanmasını istiyorum ama bu sirkülasyon da artık can sıkıyor. Her yıl bir hoca gidiyor, yerine gelen yeni bir kadro kuruyor ve o hoca gönderiliyor.

Eleştiri yapanlara gelecek olursak; maçları takip edip takımın durumunu bilenleri tenzih ederek söylüyorum. Evinizde oturup canlı skor sitelerinden maç sonucuna bakarak takımı eleştirme hakkınız yok. Eğer eleştirecekseniz; maça gelir, izler ve eksik gördüğünüz durumları sosyal medya hesaplarınızda yine yazarsınız. Skora bakıp takımda neler olup bitiyor bilmeden klavye başında atıp tutmak kolay.

İşin kolayına kaçmayın bence...