Terim: Mesele sadece prim değil

Terim: Mesele sadece prim değil

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, “Hata bana yapılmadı hata Türk halkına yapılmıştır benim üstümden. Kimseye de kapalı değil milli takım. Her oyuncuya da açık olduğu gibi dışarıda kalan oyunculara da açık” dedi.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Arda Turan, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Caner Erkin, Gökhan Gönül ve Hakan Balta'yı kadroya almamasıyla ilgili olarak, "Kadroda olan olmayan bazı futbolcuların özür dilemeye ilişkin şeyler oldu. Benim kişisel problemim yok. Zaten hata bana yapılmadı. Benim üzerimden Türk halkına yapılmıştır" dedi.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve Enes Ünal ile birlikte 2018 FIFA Dünya Kupası Grup Eleme maçları öncesi son hazırlık maçında karşılaşacakları Rusya maçı öncesi basın toplantısı düzenledi.

Ay-yıldızlıların kamp yaptığı Regnum Carya Golf & Spa Resort tesislerinde düzenlenen toplantıda konuşan Terim, Euro 2016 gibi önemli bir turnuvayı geride bıraktıklarını söyledi.

Fransa’nın ardından uzun süre bir araya gelemediklerini aktara Terim, “Bu geçen sürede Fransa 2016’da ne yaptık, nasıl geçirdik, başta ben olmak üzere ülkemizi nasıl temsil ettik, tüm oyuncularımız, tüm stat nasıl bir temsil içinde oldu. Bunun muhasebesini yapma şansı, imkanı vardı burada. Dolayısıyla hepimiz yaşadıklarımızı ve hatta yaşamadıklarımızı masaya yatırdık. Konuşacak değerlendirecek çok şey var. Bugün ve bugünden sonra artık Dünya Kupası’nı konuşacağız. Ama kısaca merak edilen, benim bildiğim sizin bildiğiniz, bir kaç konun üzerinde duracağım” diye konuştu.

Milli Takım’ı sadece futbol olarak düşünmek gerektiğinin altını çizen Terim, “Profesyonellerin, milli duygularla sadece kendilerini değil, Türk halkını da temsil eden, var olan bir gücünü, iki güce, var olan performansını iki yapmak zorunda. Hissetmesi gereken, sadece kazanmak için değil, mücadele etmek için sahaya çıkan bir yapı olmalıdır. Ve dahası taşıdığı ay-yıldızlı milli formanın sorumluluklarını da hem sahada hem de saha dışında hissetmesi gerekir. Böyle bir birey topluluğudur milli takım. Benim oyuncularımdan her zaman beklediğim budur. Bunu da hep anlatıyorum. Benim için asıl değer, teknik direktör, başkan, yönetici, federasyon, futbolcu değil, asıl değer, yönetenler değil, ay-yıldızlı formadır. Hepimizden fazla değerli olan taktığımız göğsümüzdeki ay yıldızdır. Bu bizim için vazgeçilmezdir” dedi.

Euro 2016 öncesi yaptığı tüm mülakatlarında grup maçlarında verilen mücadelenin şampiyonaya yetmeyeceğini söylediğini hatırlatan Terim, “Mücadele eden, son dakikaya kadar bırakmayan ve bu takımın hak edeceği başarıları bekliyordum. Beklediğim buydu. Biz teoride de özenle iyi şekilde hazırlandık. Oyuncu teknik direktör oyun anlayışı, analiz, kedimize analiz, derinlemesine her şeyiyle mental, teknik fizik olarak iyice araştıran bir anlayışla yola çıktık. Ancak pratikte zaten isteğimiz bunların pratiğe yansımasıydı. Maalesef beklediğimiz performansı gösteremedik. Beklentilerin arkasında kaldık açıkçası. Çokta hoşumuza giden tablo ortaya çıkmadı. Bu tabloda olmaması gereken çok şey yaşandığını biliyoruz. Bazı şeyleri benden daha iyi biliyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

"GEMİYİ SAĞ SALİM LİMANA ULAŞTIRDIM"

Şu şöyle yapmış bu böyle yapmış veya yapmamış gibi bir detaya girmeyeceğini vurgulayan Terim, “ Kişiler üzerinden herhangi bir açıklama yapacak değilim. Bunu benden bekleyemezsiniz. Bu nedenle kadro tercihleri ile ilgili, şu anda kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili tek kelam etme niyetinde değilim. Hepsinde emeğim var, iyi niyetim var. Hepsinde liglerinden önemli başarı bekliyorum olan ve olmayan oyuncularım bana değil ay-yıldızlı formaya hizmet ediyor. Benim konumum şikayet ederek, söylenme yeri değil. Benim konumum sorumluluğum, çözüm üretmektir. Ben çözerim veya aksiyon alırım yıllar sonra tarzımı, insanlar gelişir ama değişmez. Ben de değişmeyeceğim. Kişisel ve kıymet verdiğim konularda ben hiç geri adım atmam. Bu böyle olmaya devam edecektir. Bunun bedeli neyse ödemeye hazırım, hayatım boyunca da böyle oldu. Ama verdiğim değerlerin dışında, değerlerime aykırı bir şey olduğu zamanda diğer yüzümü de gösteririm. Ben bu geminin kaptanıyım, kaptan olarak hiçbir mürettebatı mı, tayfa mı, çalışanımı seyir esnasında fırtına çıkmasına rağmen denize atmadım. İki seçeneğim vardı ya denize atacaktım veya bu şartlar altında dahi gemiyi sağ salim limana ulaştıracaktım. Gemiyi limana en az hasarla yanaştırdığımı düşünüyorum. Ben böyle olduğuna inandım ve böyle hareket ettim Fransa boyunca” dedi.

“BEN GEREKENİ YAPTIM”

Son basın toplantısında herkesin üzerine düşeni yapacağını söylediğini aktaran Terim, “EURO 2016 sorumlusunun en balta sorumlusunun ben olduğunu söyledim ve özür dilemiştim. O gün söylediğim cümle herkes üzerine düşeni, gerekeni yapacağım diye, ben bireysel olarak gerekeni yaptım. Bağlı olduğum kurumun yetkilisini sürece dahil ederek, Euro 2016’nın muhasebesini ve düşüncelerimi açıkladım, sorumluluğu yerine getirdim. Ben size ne söylemişsem yaptım. Ancak sayın başkan görüşme sonrasında Türk futbolunun sonrasında geleceği için tekrar sorumluluklara devam etmeye, önümüzdeki Dünya Kupası sürecini sağlıklı ve aktif yürütülebilmesi için neler yapabiliriz, diye mutabakata vardım. Ben bana yakışanı yapmakta hiç tereddüt etmedim. Bundan da emin olabilirsiniz” dedi.

"ÖZÜR MAKAMI BEN DEĞİLİM"

Terim şöyle devam etti:

“Kadroda olan olmayan bazı futbolcuların özür dilemeye ilişkin şeyler oldu. Benim kişisel problemim yok. Zaten hata bana yapılmadı. Benim üzerimden Türk halkına yapılmıştır. Yapılan odur. Özür makamı ben değilimdir. Birileri özür dileyecekse. Şunu ifade edeyim ki, Milli Takım’ın kapısı, kendini bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli olan saha içi ve dışında Milli Takım oyuncusuna yakışır davranmayı yol edinmiş, takımın parçası olmaya hazır olan her oyuncuya açıktır. Sadece bugün değil yarında açık olmaya devam edecektir. Benli bensiz hep böyle olmuştur."

Gereğini yaptım derken istifa mı ettiniz?" sorusuna Terim, “Çok net. Ben hatalıyım gerekirse diye net bir hamle. Çünkü öyle bir atmosfer oluşturuldu ki baş sorumlu ben gösterildim. Baş sorumlu olarak gereği neyse ben onu yaptım. Buradan ne anlarsanız. Ben bana yakışanı yaptım, net söylemlerin böyle. O günkü atmosfer içinde durum böyleydi. Türk Milli Takımı, Hollanda’nın olmadığı turnuvaya gidiyor, müthiş bir başarı. Herkes daha iyisini istiyor, bende oyuncularım da istiyor. Ama grubumuz hafif, buradan çıkmak büyük başarıdır dedim. Çıkarsak oradan sonrası daha kolaydır dedim. Bunu başarı değildir gibi göstermek doğru değildir. Israrla söylüyorum, Avrupa ve Dünya Kupası'nda Türkiye önemli başarı elde etmişti. Ayrıca bu ülke kimsenin parasını primini almıyor. Katıldığı zaman 8.5 milyona yakın aldığı prim kedisinin. TFF, devletten para almıyor. Her taraftan vurmanın manası yok. Bu başarıyı küçümsemeyin. Ama son ana kadar bunu da yaptık mı tamam. İnanın bana sorun başarı veya başarısızlık değil, sorun gereği gibi gerekli mücadele göstermemektir. Benim kızdığım alındığım budur. 13 maçta mağlup olmayan bir milli takım var, gurur duydum” dedi.

“KADROYA ALINMAMA İLKESEL MESELEDİR”

"Arda Turan’ın kadroya alınmamasını açıklar mısınız? Bütün futbolcular aynı sebepten mi kadro dışında kaldı?" sorusuna tecrübeli teknik adam, şu cevabı verdi:

“Açıkçası ben her oyuncum gibi onun da başarılı olmasını isterim. Ama bir başlarsam kimi almadıysam hepsini izah etmem lazım. Hepsini takip ediyorum. Hocam 6 ay oynamadı ama aldınız. Bu soruyu da beklerdim. Her oyuncunun kendine göre sebebi var herkesin sebebi aynı değil. Hakan Balta, Selçuk İnan bunlar hizmet etmiştir. Bunlarında ilk milli formayı giymeleri benledir. Ama neden alınıp alınmadıklarını benden iyi biliyorsunuz. Açıkçası bir tarif yaptım, buna uyan herkes burada olacaktır. Bunlar yine hizmet verebilirler. Zamanı ve zemin olduğunda yine hizmet verebilirler. Bugünkü seçimimiz budur. Onlarda yıllar önce başka yaşlı oyuncuların yerine oynamışlardır. Kişiselleştirmeden bakmak lazım olaylara bu bir kişisel değil ilkesel meseledir. Bundan emin olunuz.”

“KİŞİSEL DEĞİL,İLKESEL”

"Kadroya alınmayan oyunculara af gibi bir durum olur mu?" sorusuna Terim, “Hata bana yapılmadı hata Türk halkına yapılmıştır benim üstümden. Kimseye de kapalı değil milli takım. Her oyuncuya da açık olduğu gibi dışarıda kalan oyunculara da açık. Bunun ilkelerini de sıraladık. Kişisel değil ilkesel. Herkese açık. Türk Milli Takım forması bu değerleri üzerinde taşıyan herkese açık, taşımayan kimseye açık değil, net” cevabını verdi.

“ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

"Rusya maçı için neler söyleyecek siniz?" sorusuna Terim şu cevabı verdi:

“Elemelerde zor takımlar var. Daha kolay bir takımla maç yapmak isterdik. Teknik olarak daha hafif bir takımla maç yapmayı düşünmüştük. Yeni sezona başlayan yorgunlukla çıkmış takımız. Antalya’da oynamak doğru bir karar, güçlü bir takımla oynayacağız. Onlar hazırlık maçı oynayacak. Beşli bir grup var. Kosova’yla altı olduk. Her milli maçta bir takım bay, her bay kalan Rusya ile hazırlık maçı oynayacak. Birinciler gidecek, 8 ikinci play-off oynayacak. Oradan 4 çıkacak, bir de Rusya. 13 takım Avrupa’dan Dünya Kupası’na gidecek. Dünya Kupası’nın ilk grupları kolay ama girişi zor. Burada olmak istiyoruz, kolay değil. Bunu deneyeceğiz ve yapacağız. Oyuncularıma güveniyorum. Kolay değil. Elimizden genin en iyisini yapacağız.”

“İKİ ÜLKE İLİŞKİSİNE KATKI SAĞLAYACAK”

Terim, Rusya ile oynayacakları maçla ilgili olarak ise, “İki ülke ilişkilerine önemli katkıda bulunacak. Rusya bizim her zaman dostumuz. Zaten futbolda dünyada ne olursa olsun, spor ve futbol bunun dışında bırakılmaya özen gösterilmelidir. Futbolun birleştirici tarafı önde olmalıdır. Bu mesaj için alındı. Rus dostlarımızı burada ağırlamaktan memnunuz. Daha öncekinden daha güçlü bir sevgi içinde oluruz Rusya’ya karşı” ifadelerine yer verdi.

“ARDA İLE GÖRÜŞMEDİM”

"Barcelonalı Arda Turan’ın sosyal paylaşım sitelerinden fotoğrafları var ve siz futbolcu ile görüştünüz mü?" sorusuna Terim, “Takip etmiyorum ne olduğunu da bilmiyorum. Kadroyu açıkladıktan sonra Arda ile konuşmadım. Ben gerçek dünyada yaşıyorum sana da tavsiye ediyorum, sanal dünyada kalma. Kişisel paylaşımlara karışmam doğru değil.”

“DOĞMAMIŞ BEBEĞE KÜFRETTİLER KIRGINIM”

"Kırgınlığı olup olması şeklindeki soruya Terim, “Konu başarı veya başarısızlık meselesi değil. Ben belki ezber bozmuş olabilirim. Benim kırgınlığım mücadele meselesi dirençli bir mücadele ortaya koymama meselesidir. Bugün kaybettik çünkü benim oyuncularım hatalı dediğime hiç denk geldiniz mi? Tam tersi hiç suçlamadım. Kendimi suçlarım. O direnci görmediğim zamana nefesi yetene kadar gücü bitene kadar,son noktaya kadar zorlayan takım olalım dedim. Bunu görmediğim zaman üzülürüm. Biz bir görev yapıyoruz. Beğenmiyor olabilirsiniz. Ben bunları anlayışla karşılayabilirim. Alınan herhangi bir başarısızlık size henüz dünyaya gelmemiş bir yavruya ve annesine, aileme küfür etmenizi, beddua etmenizi gerektirmez. İnsanların bu enerjisini nefesini, varsa akıllarını toplum için, ülke için daha faydalı yerlerde, küfür etmeye değil, güzel şeylere verirlerse memnun olurum. Kırılıyorsunuz tabi ki. Bir çok şeye kırılıyorsunuz” dedi.

“MESELE SADECE PRİM DEĞİL”

"Kamuoyu açıklamalarınıza tatmin olmuş mudur?" sorusuna Terim, “Ben buraya teknik direktör olarak çıktım, gerekçe, sebep, bahane ifade etmeye çıkmadım. Böyle bir mecburiyetim de yok. Bu kararı verdim. Açıkçası bir çok şeyi de açıkladım. Kararın gerekçesini ben herkesin bildiğini düşünüyorum. Benim söylemediğim milyonlarca şey var. Bu sadece prim meselesi değil. İstatistiklerin hepsinde gerideyiz. Bunu prim meselesine indirgemeyin. 2008’de ileride olduğumuz her şeyde 2016’da gerideyiz. Çünkü koşu mesafelerinde, birebirde, şutta, driplingde gerideyiz. Dolayısıyla olayı sadece oraya bağlamamak lazım. Ben ne zaman kendi mabedimizde yaşadıklarımızı dışarı ile paylaştım ki, biz böyle bir karakterde değiliz. O yüzden bu konunda anlayış bekliyorum” açıklamasını yaptı.

ENES ÜNAL: “HAYALLERİME KAVUŞTUM”

Milli futbolculardan Enes Ünal da hayallerine kavuştuğunu daha çok büyük hayallerinin bulunduğunu söyledi.

Kendisini 19 yaşında ve yolun başında olduğunu kaydeden Ünal, 2. defa milli takıma katıldığını dile getirdi.

Milli takımda elinden gelenin en iyisin yapmaya çalıştığını ifade eden Enes Ünal, "Eğer şans bulursam en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağım" dedi.

“HOLLANDA’DA GENÇ OYUNCULAR DAHA FAZLA ŞANS BULUYOR”

Hollanda ligi ile Türkiye ligi arasındaki farklılar hakkında soruya Enes Ünal, "Sosyal hayatımda, dışarıda, kendimi daha rahat hissediyorum. Daha rahat dolaşıyorum. İnsanlar daha az yargılıyor. Gençsiniz diye daha çok şans buluyorsunuz. Benim için en iyi tarafı Hollanda'dayım ve 19 yaşındayım. Genç oyuncuların çok şans bulduğu ve önemli forvetlerin çıktığı bir lig. Bu ligde kendimi kanıtlarsam daha farklı düşüncelerim ve daha farklı hedeflerim var" diye cevap verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.